Bir işçi işe başladıktan sonra, işverence Sosyal Güvenlik Kurumu’na Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi verilmek suretiyle işçinin sigorta başlangıcı yapılır. İşe giriş bildirgesi yapıldıktan sonra ise işçinin çalışma gün sayısı ve kazancı belirtilir.
Uygulama da sıklıkla karşımıza çıkan sorun işçilerin aylık kazançlarının olduğundan düşük gösterilmesidir. İşverenler maalesef çoğu kez, prim ödeme yükümlülüklerini minimumda tutmak adına işçileri asgari ücret üzerinden sigortalı göstermektedirler.
Bu durum çalışma hayatı esnasında işçinin çoğu zaman gözünden kaçmaktadır. Oysa ki bu husus işçinin, emeklilik aşamasına geldiğinde maddi bir kayıp yaşamasına neden olacaktır.
Önemle belirtmek gerekir ki, işçinin kazancının düşük gösterilmesi, işçiye haklı nedenle işten çıkma sebebi tanımaktadır. İşçi sırf bu nedenle iş akdini haklı nedene dayanarak feshedebilecek ve tüm tazminat haklarından yararlanabilecektir. Bu sigortası hiç ödenemeyen veya eksik ödenen işçilerin izleyebileceği ilk yoldur.
Bunun yanında işverenin, işçinin sigortasını aldığı gerçek ücret üzerinden yatırma yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle işçi işvereni şikayet edebilir. Şikayetle beraber Sosyal Güvenlik kurumunun denetim bölümü ilgili işyerinde denetim başlatacaktır ve işverenin idari para cezası ödemekle karşı karşıya kalması söz konusu olacaktır.
Primleri eksik ödenen işçinin izleyebileceği diğer bir hukuki yol ise, hizmet tespit davası açma yoludur. Hizmet tespit davasının amacı ise, sgk primleri eksik ödenen veya hiç ödenmeyen işçinin bu eksikliğin düzeltilmesini sağlamaktır. Bu dava ile hem işveren hem sigorta kurumu hasım gösterilerek işverenin eksik ücret bildirimi yaptığı ve böylece eksik prim ödediği ispat edilerek, işçinin gerçek ödemesi gereken priminin belirlenmesi sağlanır.